T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Biri hepimizi gözetliyor

Birbirinizle internet üzerinde yazışıyor, fikirlerinizi değiş-tokuş ediyor ve belge alış-verişinde bulunuyor musunuz? Evet, çoğumuz, internette bir oraya bir buraya dolaşıyoruz. Oysa, yazışmalarımız da, nereleri ziyaret ettiğimiz bilgisi de birileri tarafından izleniyor.

Daha önce de burada sözünü ettiğim, İsrail istihbarat örgütleriyle ilgisi bulunduğu söylenen 'DEBKAfile' adlı internet sitesinde, dün, "El-Kaide mensuplarından gelen uğursuz internet mesajları" başlığı altında şu satırları okudum:

"DEBKAfile'ın terörle mücadele kaynakları, son birkaç saat içerisinde, el-Kaide mensupları ile sempatizanlarının ilgi gösterdiği Arapça internet forumlarında göze çarpan bir trafik yoğunluğu yaşandığını bildiriyor. Mesajların çoğu aynı cümleyle bitiyor: 'Sıfır-saati geldi.' Özellikle bir mesaj bugün tam üç kere gönderildi, hepsi de 'ARAMCO boy' kodadı kullanan kişi tarafından. Son mesaj kaynaklarımıza saat 12:28'de ulaştı."

Mesaj şu: "Bugün, saat 6:20'de, Katar'daki tv kanalında bugüne kadar izlediklerimden de daha güzel sürpriz bir program olacak. Ne dediğimden haberli olanlar, herkesin seveceği içerik sürpriz olarak kalsın diye, bunu başkalarına söylememeli. Ancak Allah ne dediğimi bilir. Program beni bu satırları alelacele yazmaya zorladı. Allah'tan beni bağışlamasını ve Cehenneme değil Cennetine almasını dilerim. Sıfır-saati geldi."

Bu mesajı önemli bazı gelişmelerin beklenmesi gereğinin işareti olarak yayımlayan 'DEBKAfile' sitesi, önemli haberlerin ilk duyurulduğu kaynak. Bu özelliğini bilenler, hergün göz atmaktan geri durmuyorlar. Son bir kaç günün bazı haber başlıkları bile bu sitenin dikkatle izlenmesi için yeterli ipucunu teşkil ediyor: "Belfast'tan Ortadoğu teröristlerine casus izi sürmek". "El-Cezire televizyonu Suud Ailesinin iç kavgalarında taraf." "Suud içişleri bakanının kurduğu fon el-Kaide'nin savaş hazinesini zenginleştiriyor." Bu arada, bir Filistinli gencin çakıyla kaçırmaya çalıştığı Tel-Aviv-İstanbul seferini yapan ElAl uçağı üzerine İsrail'de başlayan güvenlik tartışmalarını da değerlendiriyor DEBKAfile.

Belli ki, birileri, gözlerini dört açmış başkalarının internet üzerinden yazışmalarını yakından izliyor. Dünya çapında terör örgütleri içinde yer alanlar izlendiklerini bilmezler ve tedbirlerini almazlar mı? Elbette bilir ve alırlar. Nitekim, "Son saatlerde haberleşme trafiği arttı" haberini veren İsrail sitesi, mesajların aldatmaca amaçlı olabileceğinin de farkında.

Okuyalım: "Kaynaklarımız, bu mesajların izleyenleri aldatmak ve kafalarını karıştırmak amacıyla gönderilmiş olabileceğini de bildiriyor. Ancak, son mesajları ele geçiren kaynak, son birkaç ay içerisinde buna benzer en az iki gizemli mesajı bulup doğru bir biçimde yorumlamıştı. Üsame bin Laden ile yardımcısı Ayman Zuwahri'nin aylarca gözden ırak kaldıktan sonra yeniden ortaya çıkacaklarını onun sayesinde öğrenmiştik. O mesajları, önceden kaydedilmiş açıklamaların el-Cezire televizyonundan yayını takip etmişti. Zamanlama da ilginç: 28 Kasım Perşembe, Amerika'da, 'Şükran Günü'dür çünkü…"

Yazar, Arapça tartışma forumlarını izlerken karşılaştığı mesajlardan, Amerikalılar 'şükran günü' için evlerine çekilmişken, dünyanın bir taraflarında, müthiş bir eylem gerçekleştirileceğini düşünüyor olmalı. Üsame bin Laden ve Zawahiri de, yine onların değerlendirmelerine göre, hayattalar ve bağlılarını yönlendiriyorlar. İlginç.

İlginçlik, İsrail sitesinin 'eylemci' peşine düştüğü şu sıralarda, Andrew Sullivan adlı bir internet gazetecisinin Üsame bin Laden'in gönderdiğini ileri sürdüğü bir mektubu yayımlamasından kaynaklanıyor. Geçtiğimiz pazar günü İngiliz Observer gazetesinde de yayımlanan 'mektup' metninde, Bin Laden, Batı'yı ciddi biçimde tehdit ediyor...

Ezcümle, "Önünüzde üç yol var" diyormuş mektup: "Müslüman olmak, İslâm kurallarına tâbi olarak yaşamak veya ölmek..."

Ed Sullivan, 'bazı Ortadoğulu gazetecileri' de kaynak göstererek, Arapça internet sitelerinde dolaştığını kaydettiği mektubun, gerçekten Üsame bin Laden tarafından yazıldığını ısrarla vurguluyor. Düşününce, "Sıfır-saati geldi" mesajlarıyla "Şehadet getir kâfir" mektubu arasında bir irtibat kurmak mümkün oluyor. İnternette gözü-kulağı olan kaynaklarına dayanarak Üsame bin Ladin'in sağ olduğunu ilân etmiş, şimdi de "Saat geldi" mesajlarından büyük eylem beklemesine giren DEBKAfile haklı mı yoksa?

Yine daha önce burada sözünü ettiğim İsrail (ve muhtemelen Mossad) irtibatlı MEMRI adlı kurum bu kanaatte değil. MEMRI'nin Mossad'da çalıştığı bilinen başkanı Yigal Carmon, "Bin Laden'in yazdığı iddia edilen mektup sahte" kanaatinde. Bu kanaate, 'Üsame mektubu'nda yer alan bazı ifadelere ve genel üsluba bakarak varmış...

Herhalde buraya kadar okuduklarınızdan bir şeyi sizler de anladınız: Kimsenin haberleşmesi güvende değil. Birileri, zaten telefon görüşmelerimizi izleyerek nerede olduğumuzu ve kimlerle konuştuğumuzu biliyorlar; internette dolaşırken bile aynı kişiler peşimizdeler. Yazdıklarımızı okuyup kendi sonuçlarını rahatlıkla çıkarıyorlar...

DEBKAfile'ın öngördüğü gibi, yarın, dünyanın bir yerlerinde önemli bir eylem olup olmayacağını merak ediyor musunuz? Ben ediyorum da...


27 Kasım 2002
Çarşamba
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED