AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Olur (mu) böyle vakalar

'Gizli yönetmelik' üzerindeki gizlilik kalktığından beri çıkan tartışmaları dikkatle izliyorum. Bu önemli gazetecilik başarısına imza atan Radikal'in yayın yönetmeni İsmet Berkan'a teşvik edici tebrikler yanında kınayıcı ve tehdit kokan mesajlar da geliyormuş... Bunlar normal. 'Farklı' bir gazete Radikal; gazetenin bazı yazarları, 'gizli yönetmelik' ile ortaya saçılan pislikleri, "Başka ülkelerde yok mu?" mâzeretiyle paspasın altına itme çabasına giriştiler...

Sahi, başka ülkelerde, 'ulusal güvenlik' adına kendi milletine karşı 'psikolojik harekât' düzenleniyor mu? Gerekirse adam öldürmeyi de içeren bir dizi tedbirle korunan başka rejimler yok mu dünyanın değişik köşelerinde?

Amerika, bizdeki sistemin de ilham kaynağı olan uygulamaların anavatanı. Bunu biliyoruz. CIA, kamuoyu bilgi sahibi olup Kongre tarafından kesinlikle engellenene kadar pek çok liderin vücudunu ortadan kaldırdı. CIA'nin 'kirli işler dairesi' diye ünlü bir birimi bile vardı. Ancak, o dairenin hedef aldığı liderler başka ülkelerin vatandaşlarıydı. Başkan John F. Kennedy, zenci sivil halklar lideri Martin Luther King, Müslüman önder Malcolm X de hayatlarını suikastlarda kaybettiler; ama "Onları ABD derin devleti öldürttü" diyenler çıksa da, o suikastlarda varlığı ileri sürülen 'devlet parmağı' bugüne kadar ispatlanamadı...

DVD'den izlediğim için bizim sinemalarda oynayıp oynamadığı hakkında bilgi sahibi olmadığım ilginç bir film var. Bu yılın başlarında ABD ve Avrupa'da gösterime giren 'Confessions of a dangerous mind' (Tehlikeli bir aklın itirafları) adlı filmin kahramanı Chuck Barris 'gündüz insan – gece kurt' misali iki yönlü biri. Kitleler önündeki hayatında tv oyunları ve yarışma programları projelendirir, bazılarını sunar Barris... Hiç belli etmediği 'gizli' bir kimliği daha vardır: 'CIA tetikçisi'... Kendisine milyonlarca dolar kazandıran tv oyunlarında başarılı olan yarışmacıları, CIA'nin kendisine verdiği görevi ifa edeceği ülkelere götürür ikramiye olarak... Berlin'de, Londra'da, Meksika'da çaktırmadan siyasî cinayet işler başarılı tv kişiliği kisvesi altındaki Chuck Barris...

Filmleri gerçek sanacaklardan olmadığımı bildiğiniz için buraya kadar aktardıklarımdan şaşırdığınıza eminim. George Clooney'in yönetip önemli rollerinden birini oynadığı film, daha en başında duyurulduğu üzere, 'gerçek bir hayat öyküsü'ne dayanmaktadır. Chuck Barris adını taşıyan gerçekten 'ünlü' bir tv kişiliği vardır Amerika'da ve 1960'lı yılların ortasından itibaren gümüş ekranı seviyesi düşük yarışma programlarıyla işgal etmiştir. Taklitlerine bizde de rastlanan Amerika'dan esinlenilmiş tv programlarının çoğu onun 'şeytani zekâsı'ndan kıvrımlar taşır...

Chuck Barris, filmle aynı adlı 'otobiyografik' eserinde (1984), yer, zaman ve hedef kişilerin adlarını da vererek, CIA adına üstlendiği cinayetleri grafik ayrıntılarına kadar anlatmaktadır. Kendi 'itirafına' göre, bir yandan tv yapımcılığı işlevini sürdürürken bir yandan da 'CIA adına' 35 siyasî cinayet işlemiştir Chuck Barris... Bazıları "Atıyor" dese bile, Chuck'ın adına görev yaptığını ileri sürdüğü istihbarat örgütü konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı bugüne kadar; çok izlenilir bir filmle vahim iddialar ekrana da taşındığı halde...

Tıpkı, Radikal'in yayınlarının gündeme taşıdığı bir dizi vahim ve tehlikeli soruyu muhataplarının işitmezden geldiği gibi...

Türkiye'de kritik dönemeçlerde toplumda zaten mevcut gerilimi daha da artırmaya yarayan siyasî suikastlar işlendi. Çoğunun dosyası kapatılsa bile, bilenler, "Kâtil" ilân edilenlerle tatmin olmuş değiller... Ölenlerin yakınları da 'derin' kuşkular besliyorlar... Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği 'garip' toplumsal olaylar da yaşandı son 20 yıl içerisinde... Behçet Cantürk başta olmak üzere Güneydoğu ile irtibatlı bir dizi işadamının birbiri ardına hayatını kaybettiği cinayetleri de bu icmale ekleyebiliriz...

"Ülkemizin son 20 yılına damgasını vuran siyasî suikastlarda, kalıcı izler bırakan toplumsal olaylarda, işadamları cinayetlerinde devletin herhangi bir 'katkısı' var mıydı?" kuşkusu cevaplanmayı bekleyen bir soru olarak ortada.

İster doğruyu isterse yalanı anı diye sunmuş olsun, Chuck Barris'in ifa ettiği itirafında bulunduğu suikast eylemlerinin hepsi aynı türden: Amerikan istihbarat örgütlerinin kirli işleri daha çok ABD dışında ve başka ülkelerin vatandaşlarına karşı gerçekleştirilmiş... Soğuk Savaş günlerinde, Sovyet sistemi altındaki ülkelerde, ya da ABD'nin çıkarlarına ters davranışlar sergileyen yabancıları öldürdüğünü iddia ediyor Chuck Barris...

Kendi vatandaşlarına karşı merhametsiz davranan ülkeler yok mu? Var elbette. Dünya istihbarat tarihi, öldürücü tırnaklarını kendi vatandaşlarına geçirmiş insafsız örgütlerin varlığına tanıklık ediyor. İtalya'daki Gladio örgütü sözgelimi; etkili olduğu dönemde yüzlerce kişinin topluca öldüğü bombalama eylemlerinde, kendi başbakanlarına karşı girişilmiş suikastlarda, adam kaçırma olaylarında ustalaşmıştı. Avrupa'daki Gladio-benzeri yapılanmalar, faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki hedefleri göz kırpmadan ortadan kaldırabildiler...

Bir de bizim coğrafyaya bakalım. Yarını bekleyeceksiniz...


2 Eylül 2003
Salı
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED